Yükleniyor . . .

Kadınlar İçin Cinsel İlişki Ne İfade Eder?

Cinsellik, hayatımızda duygularımızı pekiştiren en önemli kavramlardan biri olarak karşımıza çıkar. Kadınlar genellikle cinsellik konusunda daha çekimser davranırken, erkekler bu konuda daha fazla bilgi sahibidir. Her ne kadar geleneksel sözlerle göreceli olduğu iddia edilse de fizyolojik farklılıklar zaten bunun apaçık örneğidir. Cinsellik, dürtüsel bir kavram olarak görünse de insan ırkı yine insanın insana temasıyla üreyecektir. Başta da belirtiğim gibi cinsellik aslında tüm duyguların birleşimidir. Ve kadınların da cinsel dürtüleri vardır. Birçok detayı düşünen, gören bilen kadın zihni cinselliği de kendi formuna göre boyutlandırır.

Sağlıklı bir cinsel hayat bireyin, yaşamını dengeleyen en önemli unsurlardan biridir. Cinsellik, sevdiğiniz ve güvendiğiniz bir partnerle yaşansa bile birçok konunun ve sorunun dile getirilmediği karmaşık bir alanı da kapsar. Özellikle iki kişi arasındaki güven ve sevgi, bu deneyimi olumlu bir şekilde etkileyen temel faktörlerdendir. Cinsellik, herkes için farklı anlam taşımaktadır.  Sağlık bir cinsel ilişki deneyimi için her iki taraf da birbirini anlamaya çalışmalıdır.

En Önemli Unsur: Saygı

Kadınlar, erkeklere göre cinsel ilişkiye daha duygusal yaklaşır. Kadınlar genelde toplum baskısından dolayı, cinsellikle ilgili konuları konuşmaktan çekinirler ve yaşadıklarını dile getirmezler. Hatta bazı kadınlar cinsellikle ilgili anlatılanlardan dolayı da cinsellikten uzaklaşırlar. Peki kadınların cinsel ilişkiden beklentilerini ve nelerin onları etkilediğini hiç düşündünüz mü? Gelin kadınların cinsellikten beklentilerini birlikte inceleyelim.

  • Duygusal Bağın Önemi: Kadınlar genellikle cinselliği duygusal bağın bir ifadesi olarak görmek isterler. Duygusal yakınlık olmadan cinsellik, kadınlar için eksik hissedilebilir. Partnerlerin iletişim kurma becerileri ve empati gösterme yetenekleri, kadınların duygusal olarak bağ kurmalarına yardımcı olabilir. Duygusal yakınlık, kadınların cinselliği daha rahat ve istekli bir şekilde deneyimlemelerine olanak tanır.
  • Toplumsal ve Kültürel Etkenler: Toplumun ve kültürün cinsellikle ilgili normları, kadınların cinselliğe yaklaşımını etkileyebilir. Bazı toplumlarda cinsellik hala tabu olarak görülebilir ve kadınlar cinsellikle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olabilirler. Partnerlerin, kadınların bu tür toplumsal baskıları aşmalarına yardımcı olacak bir destek sağlamaları önemlidir.
  • Beden İmajı ve Öz Saygı: Beden imajı ve öz saygı, bir kadının cinselliği kabul etme yeteneğini etkileyebilir. Medyanın ve toplumun sürekli olarak "ideal" beden tipini öne çıkarması, kadınların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olabilir. Partnerler, kadınların bedenlerini kabul etmelerine ve kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olmalıdırlar.
  • Geçmiş Deneyimler ve Travmalar: Kadınların cinsellikten uzaklaşma ve korkma nedenlerinden biri de geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimler veya cinsel travmalar olabilir. Bu deneyimler, kadınların cinselliği yeniden deneyimlemelerini zorlaştırabilir. Partnerlerin bu konuda hassas olmaları ve kadınların duygusal iyiliklerini desteklemeye odaklanmaları gerekmektedir.
  • Güvenli Alan ve Saygı: Cinsellik, bir bireyin en hassas ve özel yanlarını içerir. Kadınlar, cinselliği paylaşırken partnerlerinin onları cinsel bir obje olarak görmeyeceğinden ve saygı göstereceğinden emin olmak isterler. Güvenli bir ortam oluşturulmazsa, kadınlar cinselliği reddetme eğiliminde olabilirler. Partnerin, duygusal bağının yanı sıra güvenli bir cinsel bağa da önem vermesi gerekmektedir.

Kadınların Cinsellikte Teslim Olmamasının Nedenleri?

  • Maddi sorumluluklar
  • Doğumdan sonra kendi bedeniyle barışamama
  • Zihnini boşaltamama
  • Kendi özel alanlarının olmaması
  • Kendine zaman ayırmama
  • Bedensel ve duygusal uyumlanma olmadan cinsel ilişki
  • Duygularını açıkça dile getirememe
  • Olumsuz tecrübeler
  • Çevre faktörü
  • Kulaktan dolma yanlış bilgiler
  • Ne istediğini söyleyememe
  • Kendini yetersiz hissetme

21. yüzyılda cinsellik aslında bir yerde tabuları kırmaya çalışırken diğer yandan da travmalarla iç içe geçebilir. Bu nedenle, cinsellik kavramı yeni bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Gelecek 14 yıl boyunca geçmiş deneyimlerimiz, toplumsal, kültürel ve çevresel etkenlerle birlikte büyük değişiklikler yaşayacak gibi görünüyor. Bir fütüristlik yapacak olursam; değişen dünya ve sosyal yapılar, toplumsal mühendislik aracılığıyla cinsel yaşamı etkileyebilir, duygusal ve fiziksel bağlar körelme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Astrolog Zeynep Turan

Yazının Her Hakkı Saklıdır.

28.09.2023 Tarihinde Kaleme Alınmıştır.