Dünya öksürmeye ne zaman başladı?
‘’ Dünya Öksürüyor ’’ bu başlık size aslında hiç yabancı gelmiyordur. Sistemin büyük günlerden geçtiğini anlatmaya çalıştığım başlıktır kendileri. Sadece yapıların ya da yapılanmanın bizim ülkemizde olmadığını anlatmaya ve değinmeye çalışmıştım. Üst akıldan emir almamak için mücadele veren her ülke, zaafları tarafından yara aldığını zaman içinde fark edecekti. Sorun ise ele geçirmeye göz diktikleri ülkenin zaaflarından, eksiklerinden beslenip büyüyen örgütlere bu sefer çok daha farklı bir tutum sergiliyor olmalarıydı.
Ne oluyor niye bu kadar sertleşti dünya düzeni…
Ne yaptılar ne yapmaya çalışıyorlar?
2009 yılından bu zamana kadar sıkışan üst akıl, aslında 2012 yılına kadar kendisine çok farklı stratejik çözümler seçti. 2012 yılında düğmeye basarken, gökyüzünün de aslında bir planı olduğunu bilmiyordu. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hepimiz görecektik. Ortadoğu’ da başlayan göç akımı ve mülteci sorununu Avrupa’nın dert etmesi bile aslıda bir planın parçasıydı. Diğer yandan kanlı eylemleri ile adından sıkça söz ettirecek olan, İslam dininin dünyada dikkat çekmesi için sürekli daha büyük olaylar planlayan IŞID dönemi de başlıyordu. Ne tesadüf ki ABD’nin natal haritasında Plüton, Oğlak burcunda idi. Burada şunu belirtmeliyim; Plüton bir burca giriş yaptığında, o burcun temsil ettiği her şeyi ifşa ederken, bir yandan dönüştürücü etkileri ortaya çıkmaya başlar ve bulunduğu bu burcu terk ettiğinde, temsil ettiği konular bir daha gündeme gelmemek üzere yok olur! Buraya kadar anlayacağımız, Plüton arkadaşımızın tozu dumana katan her türlü değeri yerle yeksan eden bir tarzı olduğudur. Ve dünya, mikrobu işte burada almıştı. Bu değişimlerin en belirgin ana merkezi olan Plüton, ABD haritasında 27 derece ile Oğlak burcunun üzerinden geçişini 2022 yılında gerçekleştireceğini şimdiden bir yere not edelim. Şimdi gelin yazının en önemli başlıklarına odaklanmaya çalışalım.
Göklerin hâkimi yeryüzünü mü işgal ediyor?
Öncelikle Oğlak burcuna geçen ve uzun yıllar burada kalacak olan Plüton, gökyüzünde her ne kadar hükümdarlığını ilan etmiş olsa da teknolojiyi ve büyümeyi temsil eden Uranüs ile kafa tutacaktı. Biri cehennemin aslında dünyadan başka bir yerde olmadığını göstermek için konum alırken, diğeri ise kendi gücünü ortaya koymaya çalışan tüm canlıların mücadelesine teknoloji ile destek verecekti. Aslında bakmayın o da az değil, onunda yaptıklarını yazının devamında anlatacağım.
Yeryüzünde dünyayı anlama mücadelesi verirken bu iki gezegengökyüzünde birbirleri ile âşık atacaktı. Onlar böyle atışıp dururken, içimizden bir ses “ daha neler göreceğiz “ diyor. Ancak buradaki ince detayı atlamayalım lütfen, bizi tüm canlılardan ayıran şey ile yani bireyselden toplumsal bakış açımıza kadar yansıttığımız irademizle daha keskin tanıştıracaktı. Bazı tanışmalar çarpışma etkisi yaratır unutmayın. Mikrodan makroya her şeydeğişecekti. Hani o seyretmeye dayanamadığımız, bu kadarına da artık pes, aklım almıyor dediğiniz filmlerdeki abartılı sahneleri bizzat şehir efsanelerine dönüştürecekti.
Biz ülke olarak ne gördük, nelere tanık olduk?
2014 yılından itibaren gökyüzü artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösteriyordu. O yıllarda hız kazanan ve gözü dönen üst akıl şunu yapmayı hedefledi; birçok ülkede ve kendi vatanımızda dâhil olayların ardı arkası kesilmeyecek boyutta, biri bitmeden bir yenisi başlayacak kadar kaotik, gündelik hayat kalitemizi bozacak kadar müdahaleci, artık siyaseti ve terörü kişisel sosyal medya hesaplarımızdan düşmeyecek kadar takip edilen bir popülariteye getirecekti.
Dayan teknoloji derken bile, toplumsal olaylara tepki verirken aslında tam olarak neye hizmet ettiğimizi çözemedik. Birde şu var, ruhsal olarak neye direndiğimizi bilmeden, kişisel olarak dönüşümün ayak sesleri Satürn, Neptün’e yaklaştıkça sorguluyor olacaktı. Dünya dönüyor üstelik bu sefer çok hızlı derken, Kanlı Ay Tutulmaları öncü burçlarda meydana geliyor, Oğlak burcundaki Plüton etkisi daha çok harekete geçiyor ve üst akılı kışkırtıyordu. Üst akılın tehlikeli planları işte bu döngüde yürürlüğe girdi. O tarihlerde Satürn geri hareketleri, kimin haklı kimin haksız olduğunu anlamamız için elinden geleni yapacaktı. Uranüs ise, tutulmalarda aktif rol aldığı için dur durak bilmeden üretmeye devam etti. Bunun da adı teknoloji idi. Eksik ya da yarım olan her türlü teknolojiyi ve donanımı gözümüze sokacaktı! Gökyüzü bu haldeyken yeryüzünde neler oldu. Ülkemizde ve dünyada ki başlıkları sırayla okursanız 2014 yılının ne kadar önemli olduğunu çözersiniz.
TÜRKİYE’ DE
DÜNYADA İSE;
EVET, BUNLARIN HEPSİ OLDU!!!
Özelikle gelişmekte olan, bağımsızlığını ilan eden, kendi rezervlerini genişletmeye çalışan tüm ülkeleri artık terör adı altında bir lanet bekliyordu ve uluslararası turizmi de baltalamayı başarmışdı. Bu üst akıl yeri geldiğinde enflasyona karşı devlet bütçesine destek çıkıp, itibarları için ellerinden geleni yaparken bir yandan kendilerini baltalamalarını sizde benim gibi sorgulamışsınızdır. İşin cilvesi işte burada başlıyor. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.” derken suçu meşru hale getirmemek gibi görebilirsiniz. Sizde burada bir sorgulayın lütfen! Kendi dünya devi markalarının uluslararası yatırımlarını bile yaralayacak karışıklığı neden çıkarıyorlar? Kârlarını bile göz ardı edecek kadar ortada ne var? Farkındaysanız tüm olayların içinde fantastik bir strateji gütmüşler. İç piyasada yarattıkları pazar alanlarında bile teknoloji ile ideolojiyi tam olarak kafa kafaya getirmişler.
Buraya kadar yazdıklarımın içinde, sektörlerden uyarlanan bir filmden bahsetmeye çalıştım. Yukarıda yazıyor ama yeniden hatırlatmalıyım, bu tarihe dikkat edin. 2022 yılına kadar bu film bitmez! Üst akıl, bugüne kadar hiçbir ülkeden eli boş çıkmadı. Kendi ülkesi dışında desteklediği ganimet avcılarını da sırayla sahaya salarak, gündemde sadece “elimizden geleni yapacağız” mesajları ile yönetmeye çalıştı.
Bir meteor değil ise dünyayı ateşe döndüren şey ne?
Yeraltını yöneten gezegen Plüton’un Oğlak burcuna geçişi, gelişmekte olan ülkeleri bir alev topuna çevirdi! Plüton’un Oğlak yerleşimi; devletleri, oturmuş düzenleri ve kuralları temsil ettiğinden yola çıkarsak, sıkışmanın bir Türk uyanışının ve kırılmanın da temsilcisi olacağını gösteriyor.Tabi durum tüm süreçleri değerlendirebilen ve üst akılın ne yaptığını görebilen ülkeler için 2024 yılına kadar geçerli! Oğlak burcundan artık tamamen ayrıldıktan sonra, değişecek olanları tahmin bile etmekte güçlük çekebiliriz. Yeni dünya düzeninde özgür iradenin iki dudak arasına sıkışmadığını göreceğiz. Alışılmış tüm yapıların da burada bozguna uğrayacağını, ülkelerin siyasi anlaşmalarını stratejik ortaklıklarının mili değerler uğruna feda edilebileceğini de bize yakın tarihte gösterecektir!
Ne zaman mı? Belli bir aşaması var. Önce büyükler yorulacak sonra küresel sermaye el değiştirecek!
Neye göre mi? Satürn' e göre. 2015 yılı dünyanın bir numaralı devleti olarak gösterilen ABD’nin natal haritasında aktif olmaya başladığında, hani diyoruz ya yükselen toplumda sergilediğimiz maske işte tam burada hareket edecek ve 2017 yılına kadar ABD' in haritasında yani yükseleninde olacak.
ABD’nin yükseleninden Satürn geçti…
Ne anlama geliyor bu? Siyasi konjonktürü değişti. Geri dönüp o tarihlerden bu yana politik görüşmelerinden, anlaşmalara kadar bakın. Yeni bir plan yürürlüğe koydukları net gibi görünmese de farklı bir politika izlediklerini sizde analiz edebilirsiniz. 2015 yılının Kasım ayında ABD’nin yükselen burcunda konumlanan Satürn’ün ziyareti - hakları ve mücadeleyi aynı zamanda öğrenmeyi yöneten bir gezegen konumundadır – onlara neler yapacağından haberleri yoktu. Öncelikle jeolojik, ekonomik ve sosyolojik olarak içerideki sıkıntıları fark etmeye başlayacaklardı. Öyle de oldu.
ABD ;
Ve tabi ki ABD başkanlık seçimi: Adeta iki partili sistem tarafında kurgulanan gelenekselleşmiş bu kalıbın tam ortasından bir Plüton geçeceğini hatırlatmalıyım. Ay düğümlerinin Aslan-Kova aksında olduğunu şimdiden vurguluyorum ve bu durum Ağustos 2016 yılından itibaren başlayarak 2017 yılının Eylül ayına kadar tutulmalardan bitap düşeceğini de işaret ediyor. Satürn ile şahitlik edeceğiz. Süper güç olarak gösterilen ABD’nin natal haritası öğrenecekleri çok şey olduğunu anlatırken, süper güç olma uğruna kara sitemlerinin aslında ne kadar karanlıkta çalıştığını da göreceğiz.
Gelecek güzel gelecek!
Tüm bu süreç, kapitalist sistemin mücadele ederken rakibini açık ara farkla ortaya koyacağını işaret ediyor! İnanç değerleri üstünden dini araç koyarak daha uç girişimlerde bulunmayı meşru bulduklarında bunu değerlendirecek kadar acımasız zihniyete sahip durumlarla karşılaştık. Unutmayın inanç dünyada yaşayan her insanın beslendiği bir duygudur. İnanmak ya da inanmamak fark etmez dini bir köprü gibi kullanmak dublörün esas karakterden rol çalması gibi oldu. Dolayısıyla bu da 2014 yılından itibaren somut ile soyutun savaşını başlattı. İnsanlar yeni dünya düzenine alışmaya çalışırken Uranüs’ün kattığı etki ile teknoloji vazgeçilmez bir güç ve yol olacaktı. Süper güç parayı tekeline almak isterken tüm dünyayı bölerek işe başladığını son 27 yıldır görmüş olmalıyız. Sistem insana hizmet ediyor gibi görünse de acımasız yüzünü önce Ortadoğu’ya sonra Türkiye' ye ardından İran' a, daha sonra Afrika ve şimdiler de Avrupa gibi önüne kimi takarsa sürüklüyor gibi görünebilir. Buradan geleceğe doğru baktığınızda, ne kadar vahim sonlara dayandırılacağını kestirmek çok güç! Fakat sistemin dışında olan gezegenlerin bizi nerelere sürükleyeceğinden habersiziz. Kitleleri etkileyecek yeni insanlar, kimlikler hayatımıza mutlaka girecek. Planları olan her sistemi ve yapıyı yanıltacak, adeta uyutacak Neptün’ün de yardımı ile 2018 yılında karanlık tarafta durana bedel ödetecek!
Gökyüzündeki felekler, yeni dünya düzeni içinde 2020 yılına hazırlık yapıyorlar. İnsanlık ve dünya için büyük buluşma gerçekleşirken gök kubbede büyük kavuşumlara sahne olacak. Dünyanın gidişatını ve süper güç olma adayı ABD için ise çember giderek daralırken, kendi oyunlarından bozguna uğrayacaklar. Feleğin çemberini bu sefer kendi değer yargılarından, insanlarından ve iç güvenliğinden görecek. Satürn-Jüpiter döngüsü hava burçlarına gövde gösterisi yaptırırken, sendeleyen ABD derin devleti olacak. En az 200 yıl sürecek bir başlangıcı toplumsal olaylarda fark etmemiz, anlamamız zaman alacak.
Zeynep Turan
Yazının Tüm Hakkı Saklıdır.
25-07-2016
Astroloji bir yol haritasıdır.
Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz?
Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor...
Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.