Yükleniyor . . .

STRESİN HAYATIMIZA ETKİLERİ

Modern hayat her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da, bazılarımız için oldukça zorlayıcı olabiliyor. Özellikle bizden talep ettiklerini, zorlukları, gerginlikleri ve yapılması ya da yetiştirilmesi gereken işleri düşünürsek, genel itibariyle bizim için sağladığı artıların yanında hayatımıza kocaman bir eksi soktuğu da söylenebilir: STRES!!! 

Abartısız, stres birçok insanın hayatında belirgin bir şekilde yer almakta, hatta bir süre sonra hayatlarının parçası haline gelmekte. Ancak stres bu kadar da kötü bir kelime değil. Ufak dozlarda yaşanan stres, kişilerin performansını olumlu yönde etkileyebileceği gibi, motivasyonlarının da artmasına yardımcı olabilir. Fakat ne zaman bu dozda bir artış meydana gelir ve stres nedeniyle kendimizi oradan oraya koştururken buluruz, işte o nokta da stres negatif bir anlama bürünür ve bunun bedelini de vücudumuz, aklımız ve ruh halimiz öder. Dolayısıyla bu yazımda, stresin ne olduğuna ve fiziksel semptomlarına değineceğim. Aynı zamanda onun olası zararlarını azaltabilmeniz için yapılması gerekenleri anlatacağım.

Stres

Stres, çevremizde yaşanan olayların bize yaşattığı gerginlikler ya da bozduğu dengemiz karşısında verdiğimiz fiziksel bir tepkidir. Bir tehlike anında –gerçek ya da hayali- vücudumuz ani bir tepki ile kendini korumak için bu tehlikeye karşı iki yönlü tepki geliştirir. Bunun sonucunda da ya savunma amaçlı tepki veririz ya da donar kalırız. 

Stres her ne kadar odaklanmamızı, enerjik olmamızı, planlı bir şekilde çalışmamızı sağlıyor ve zor durumlar karşısında bize dayanma ve direnme gücü veriyor olsa da, kimi durumlarda sağlığımız, üretkenliğimiz ve yaşam kalitemiz üzerinde zararlı etkiler de gösterebiliyor. Ancak belirtmek gerekir ki aşırı stresin sağlık üzerindeki etkileri kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Her ne kadar genel itibariyle stres ruh halimizi, davranışlarımızı ve fiziksel bütünlüğümüzü etkiliyor olsa da ilişkilerimiz, iş ve özel hayatımız ve eğitimimiz de bu etkilenmeden nasibini alır.

Stresin olumsuz etkileri 4 kategori altında toplanabilir:

1.    Zihinsel Etkileri; hafıza problemi, konsantrasyon eksikliği, karar vermede zorlanma, pozitif düşünememe, kronik kaygı
2.    Duygusal Etkileri; öfke patlamaları, yorgunluk, duygusal tepkisizlik, rahatlayamama, yalnızlık hissi, genel mutsuzluk ve depresyon
3.    Fiziksel Etkileri, kronik ağrılar (baş ağrısı ve kas ağrıları), ishal ya da kabızlık, mide bulantısı, baş dönmesi, göğüs ağrıları, kalp çarpıntısı, cinsel istekte azalma, zayıflayan bağışıklık sistemi, kronik solunum yetersizliği
4.    Davranışsal Etkileri, yeme bozuklukları, uyku düzensizliği, asosyal davranışlar, sorumluluklardan kaçma ya da sorumlulukları yerine getirmeme, tırnak yeme ya da dudak kemirme olabilir.

Bu noktada önemli olan kişilerin kendi stres seviyelerini biliyor olmaları ve stresin hayatlarını nasıl ve ne yönde etkilediğini görebilmeleri olacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki, kişilerin stresi tölere edebilme kabiliyeti ya da stresle baş edebilme güçleri, içinde bulundukları durum ve şartlara göre değişiklik gösterebilir. Mesela, kişinin bir ilişkisinin olup olmaması, ilişkisinin sağlamlığı, süresi ya da seviyesi, hayata karşı genel bakışı, duygusal zekası (EQ) ve hatta genetik yapısı onun stresle baş edebilmesinde etkili faktörlerdir. Genel anlamda stresle baş edebilme seviyemizi etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir; çevremizdeki insanların desteği, kendimize olan güvenimiz ve yaşantımızı kontrol edebilme gücümüz, davranışlarımız ve dış görünüşümüz, duygularımızla baş edebilme gücümüz ve kendimizi telkin edebilme yeteneğimiz, stresi tanımamız ve ona karşı hazırlıklı olmamız. 

Stres Sebepleri

Strese sebep olan durumlara ya da şartlara kısaca stres tetikleyiciler denilebilir. Her ne kadar stres tetikleyiciler genellikle negatif bir kavram olarak algılansa da, birtakım pozitif olaylar da stres tetikleyiciler olarak adlandırılabilir, mesela evlilik, yeni bir ev satın almak, üniversiteye başlamak ya da terfi etmek gibi. Stres dış etkenlerden kaynaklı olabileceği gibi, kişinin kendi kendine stres yaratması da mümkündür. Bir şeyin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda aşırı heyecan yapmak ya da kaygı duymak veya sürekli olumsuzu düşünmek buna örnek olarak gösterilebilir. 

Neyin stres tetikleyici olduğu genelde kişilerin bakış açısına göre değişkenlik gösterir. Kimisi için stresli bir durum bir başkası tarafından normal karşılanabilir. Genel itibariyle ortak dış etkenli stres tetikleyiciler şu şekilde sıralanabilir; hayatımızdaki büyük değişikler, okul ya da iş hayatımız, ilişkilerde yaşadığımız zorluklar, ekonomik problemler, aile hayatı ve çocuklar ya da fazlasıyla meşgul olmak gibi. Bunun yanında kişinin kendisinin yarattığı, içsel stres tetikleyiciler ise; kronik endişe, kötümserlik, negatif telkinler, gerçekçi olmayan beklentiler, aşırı mükemmeliyetçilik, sabit fikirlilik (farklı düşüncelere açık olmama) ya da ya hep ya hiç şeklindeki yaşam tarzı.

Kronik Stresin Etkileri

Vücudumuz kimi zaman fiziksel ve psikolojik zorlanmaları birbirinden ayıramaz. Çok yoğun giden işlerimiz, arkadaşımızla yaşadığımız bir tartışma, yoğun trafik ya da son ödeme tarihi geçen faturalarımız yüzünden vücudumuzun verdiği tepki en az ölüm-kalım anında verdiği tepki ile eşdeğer nitelikte olabilir. Eğer çok fazla sorumluluğumuz ya da endişelenmemiz gereken durumlar varsa, vücudumuz “acil durum” uyarısı verir ve bu uyarı ne kadar güçlü olursa, stresle savaşmamız da bir o kadar zorlaşır. 

Uzun dönem yoğun strese maruz kalmak ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getirir. Kronik stres hemen hemen tüm vücudumuz üzerinde etkilidir; kan basıncını yükseltir, bağışıklık sistemini zayıflatır, kalp krizi ya da felç riskini arttırır, kısırlığı tetikleyebilir ya da yaşlanmayı hızlandırır. Hatta kimi durumlarda uzun süreli stres altında olma, beynin kendini yeniden şekillendirmesine sebebiyet verebilir ve bu durumda kişileri depresyona ve kaygıya karşı daha savunmasız hale getirebilir. 

Sıklıkla rastlanılan stres kaynaklı rahatsızlıklar ise şu şekilde sıralanabilir: migren ve kas ağrıları başta olmak üzere her türlü ağrı, kalp hastalıkları, sindirim sorunları, uyku düzensizliği, depresyon, aşırı kilo alımı, deri hastalıkları (egzama ya da sedef gibi) ve bağışıklık sistemi bozuklukları.

Stres ve etkileri ile baş etme yöntemleri

Önlem alınmayan stres çok ciddi sorunlara yol açabilir. Esasında stresle baş edebilme ve onu kontrol altına alabilme anlamında tahmin ettiğimizden daha güçlüyüzdür. Ancak ne yazık ki birçok insan stresle başa çıkmaya çalışırken daha fazla stres de yaşayabilirler. Rahatlamak için karbonhidrat tüketimini arttırmak ve bunun sonucunda kilo almak, saatlerce televizyon izlemek ve asosyal bir hayat sürmek ya da stresi atabilmek için çevremizdeki insanlara bağırmak ve onları incitmek buna örnek gösterilebilir. Fakat stres ve etkileri ile baş edebilmek için daha sağlıklı yöntemlerde bulunmaktadır. Stresle baş etme yöntemleri şahsa özel olduğundan, herkes için uygulanabilecek tek bir yöntem yoktur. Bu nedenle farklı yöntemleri deneyerek, kişiyi en çok rahatlatan ve kendisini iyi hissettiren metodu bulmak ve ona odaklanmak stresle baş etmek için yapılması gerekenlerin başında gelmelidir. 

Stresi yönetmeyi öğrenmek

Hayatınızdaki stresin kontrol edilemez bir hal aldığını hissediyor olabilirsiniz. Fakat bilmelisiniz ki strese karşı nasıl bir tepki verebileceğinizin kontrolü sizin elinizdedir. Stresle baş etmek esasında yönetime sizin geçmeniz ve yol haritanızı sizin belirlemeniz ile mümkündür. Kısacası çevrenizi, düşüncelerinizi, duygularınızı, plan ve programlarınızı ve problemlerle baş etme yollarınızı yeniden şekillendirerek ve yönetimi ele alarak stresle baş edebilirsiniz. Bu noktada öncelikle yapmanız gereken, eğer mümkünse, strese sebebiyet veren ortamda ya da durumda değişiklik yaratmanız olacaktır. Eğer bunu yapamıyorsanız, en azından tepkilerinizde değişikliğe gidebilir, kendiniz için daha fazla zaman yaratabilir, dinlenebilir ve rahatlayabilirsiniz. 

Şimdi sayacağım 4 kelimeyi aklınızda tutmanız da stresle baş etmenizde size yardımcı olabilir: Engelle, Değiştir, Uyum Sağla ya da Kabul Et. 

Gereksiz stresi engelleyin. Her türlü stresi engellemek mümkün değildir. Fakat en azından “hayır” demeyi öğrenerek, yapmanız gerekenler için öncelikler listesi hazırlayarak ve strese sebep olan kişilerden ya da durumlardan uzak durarak stresi büyük ölçüde azaltabilirsiniz.

Durumu değiştirin. Stresi engelleyemiyorsanız en azından onu değiştirmeyi deneyebilirsiniz. Bu süreçte kararlı olmalı ve doğrudan probleme hedeflenmelisiniz. Duygularınızı bastırıp, stresi arttıracağınıza, başkalarının endişelerinizi ve sorunlarınızı bilmesine izin verebilirsiniz.

Stres tetikleyici durumlara uyum sağlamaya çalışın.  Eğer stresi tetikleyen durumları değiştiremiyorsanız, kendinizde yapacağınız ufak değişikliklerle ona adapte olabilirsiniz. Sorunlarınıza karşı yeni bir bakış açısı geliştirin ve hayatınızdaki pozitif noktalara odaklanın. Hatta yeni bakış açınızla stresli bir durumu eğlenceli bir hale dahi getirebilirsiniz. Ve her zaman, resme daha geniş bir perspektiften bakmaya çalışın. “Bu gerçekten kendimi üzmeye değer bir durum mu?” tarzındaki sorular iyi hissetmenize yardımcı olabilir.

Değiştiremediklerinizi kabul edin. Hayatta her daim stres tetikleyici olaylar, durumlar ya da kişiler olacaktır. Bu yüzden kaçamadıklarınız ya da kurtulamadıklarınızı kabul etmeniz, onlara karşı anlamsız savaşlara girmenizden daha mantıklı. Olaylara tersinden bakıp, en stresli durumları bir şeyler öğrenmek ya da kişisel gelişim için bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz.  Kimsenin mükemmel olmadığı gerçeğini kabul etmeyi de öğrenmenizde fayda var.

Bunların yanında kendinize rahatlamak ve dinlenmek için vakit ayırmanız, düzenli egzersiz yapmanız, sağlıklı gıdalar tüketmeniz ve yeterli uykuyu almanız, stresle ve etkileri ile baş edebilmede size yardımcı olacaktır.

TIBBİ SORUMLULUK REDDİ-YASAL UYARI!!!
Bu yazının içeriği, kullanıcıları bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır ve ilgili yazıda yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu nedenle yaşanacak sağlık sorunlarına ilişkin Twitburc websitesi sorumlu tutulamaz. Tüm kullanıcılar bu websitesine girdikleri andan itibaren bu uyarıyı okumuş ve kabul etmiş sayılırlar. Burada yer alan bilgiler, hiçbir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır.

Astrolog Zeynep Turan

Yazının Her Hakkı Saklıdır.

Zeynep Turan
Hakkında
Astroloji bir yol haritasıdır. Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor…Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.
Yükselenini Hesapla
2023 Karar
Gezegen hareketleri 2023’ün seçilmiş bir yıl olduğunu iddia ediyor...