KALBİN PRANGASI: İHANET!

KALBİN PRANGASI: İHANET!          

Aşk, hayatımıza giren en özel, en güzel duygulardan biridir. Gönlümüzün kapıları açıldığında kendimizi daha heyecanlı daha neşeli görür hayata daha farklı bir pencereden bakmaya başlarız. Gerçek aşkla karşılaşmak hayatımıza renk kattığı gibi cesareti de beraberinde getirir. Kimimizin gözü bir şey görmez kimimiz aşk için birçok zorluğa göğüs gereriz. Hemen her duygunun hızla tüketildiği bir yüzyıldan geçerken, gerçek aşkı bulmak, aşkı sürdürmekte bir o kadar zor.

Nerde o eski aşklar?

Bizden yaşça büyüklerin ‘Ah! Nerede o eski aşklar…’ dediklerini duymuşsunuzdur. Bu söz klişe gibi görünse de artık büyük küçük dinlemeden hepimizin kullandığı cümlelerden biri haline geldi aslında. Eskiden aşkın da evliliğin de hem cefasını hem de sefasını omuzlarlarmış sevenler. En dar zamanlarda, yokluğa düştüklerinde bir parça ekmekle karınlarını doyurur, el ele hayatın zorluklarına karşı savaşırlarmış. Elbette ki o zamanlarda da her ilişkinin dört dörtlük olduğu söylenemez. Ayrılıklar da olmuştur, vazgeçişler de.

Aşkların hızlı başladığı ve bir o kadar da hızlı bittiği bir yüzyıldan geçiyoruz. Belki de bundan birkaç yüzyıl sonra aşk kelimesi, sözlükte geçen sıradan bir kelime yahut Ferhat ile Şirin gibi efsanevi hikâyelerden ibaret kalacak. Çünkü bu yüzyıl ilişkileri, manevi değerleri içten içe çürüten etkilere sahip. Sadece kendimizi düşünürken, sevdiklerimizin, anılarımızın, paylaşımlarımızın bile önemini törpülüyoruz.

Duygular biter bitmesine ancak duyguların nasıl bittiğidir mühim olan. Ayrılık başa geldiğinde ne kadar derin üzüntü içine girersek girelim; zaman şifa gibi iyileştirir acılarımızı. Gelin görün ki ihanet kalbimize kilit üstüne kilit vurur. İyileşmez mi ihanetin yarası? İyileşir elbet ancak kalbimizde derin izler bırakır. İhanetten sonraki hayatımız engel olamadığımız şüpheler ve güvensizliklerle dolup taşar.  Karşımıza çıkan kişi ne kadar doğru ne kadar iyi ne kadar aşk dolu olursa olsun aklımız da kalbimiz de içimizi kemirir durur. Adım atmaya, yeni bir ilişkiye başlamaya korkarız. Kapatırız kalbimizi güzel duygulara. Bazılarımız içte içe durmaksızın kendini suçlar. Bazılarımız ise aşka tövbe eder.

Hayat bu. Başa gelmez denilen, asla olmaz denilen yaşanır bir anda. Acıyla yoğrulur nihayetinde insanlık. Ancak her ne olursa olsun hayat bize kendin olmaktan, güçle tutunmaktan vazgeçme mesajı verir. Çünkü bazen en kötü günler en güzel zamanları taşır içinde. Her şeye rağmen kendimizi koparıp almamalıyız yaşanacak güzel günlerden. 

Kaybeden taraf aldatan, ihanet eden taraftır! 

İhanet sarsıcıdır, acı verir, dünya başa yıkılır adeta. Ancak unutmayın ki asıl kaybeden aldatandır. Belki de böyle zamanlarda gerçeği görmüş olduğunuz için minnet duymalısınız. Kalbinizi şükürle şifalandırdığınızda gücünüz yoldaşınız olacaktır.

Yazının her hakkı saklıdır.

Astrolog Zeynep Turan

28.05.2019